Beam’in En Farklı Detayları
Bu yazı, Beam coin’in genel ve çok farklı detaylarını , Mimblewimble öncüsü Grin ile olan benzerliklerini, farklarını ve gelecekte hangisinin daha çok tercih edilebileceğiyle ilgili bilgiler verecektir.
Beam’i anlatmaya başlamadan önce Grin’i bilmenin gerekli olduğunu belirtelim. Çünkü Grin ve Beam’in kullandığı protokol olan Mimblewimble aynı olduğu için ve ikisi sıkça birbirleriyle karşılaştırıldığı için Grin’i iyi bilmek gereklidir. Bu sebeple, Grin ile ilgili bir önceki yazıyı okumayanlar için linki bırakıyoruz ve okuduktan sonra buraya gelip devam etmelerini rica ediyoruz.
Beam’i ilk başta kelime anlamı ve sembolü açısından inceleyeceğiz. Bu detayı çoğu kişinin hatta hiç kimsenin bilmediğini düşünüyoruz.
BEAM ve BLUE BEAM Bağlantısı
Beam coini ilk araştırdığımız zaman, İsrail kökenli bir coin olmasından dolayı ve Beam kelimesinin, geçmişte çok korkunç bir proje olan Blue Beam projesini çağrıştırdığı için acaba bununla bir bağlantısı var mı diye kuşku duyduk.
Blue Beam; geçmiş yıllarda siyonistler tarafından çok gizli bir şekilde yürütülen ve sonradan bazı araştırmacıların ifşa etmesiyle ortaya çıkan, bütün insanlık için çok tehlikeli bir projedir.
Bu projenin asli amacı, uzaydaki belirli cihazlar üzerinden dünyanın her yerine hologram ışınları ile yapay bir tanrı yansıtarak insanları kandırmaktır. Yapay tanrıya inanan insanlar sayesinde, siyonistler amaçlarına ulaşabilecek ve insanları istedikleri gibi yönetip, dünyaya hükmedebileceklerdir.
Blue Beam projesi ile Beam coin’in bağlantısı sadece Beam kelimesinin aynı olmasından veya Beam’in İsrail kökenli bir proje olmasından kaynaklanmamaktadır. Beam coin’in sembolü de direkt olarak Blue Beam’i projesinin izlerini bizlere yansıtmaktadır.
Sembolü incelediğimiz zaman, üçgenlere verilen renk efekti ile iç içe iki tane piramit görüyoruz. Piramitler siyonizmin ana sembolüdür. Piramitlerden büyük olanının renginin mavi olması da, Blue Beam projesindeki Blue’yu yani maviyi temsil ediyor olabilir. İçerideki piramitten çıkan ışınlar ise Blue Beam projesinde, uzaydan yansıtılacak olan hologram ışınlarını temsil ediyor olabilir. Ayrıca sembolün arka planına baktığımız zaman uzay temasını görmekteyiz.
Bütün bu bilgiler neticesinde, bu kadar tesadüfün bir arada olamayacağını düşünerek, Beam coin’in çok ciddi bir şekilde, Blue Beam projesini bizlere gösterdiğini görüyoruz. Bundan dolayı, Beam coin’in arkasındaki grupların veya geliştiricilerin, yahudi bir siyonist grup olma ihtimali bir hayli yüksek gözüküyor. Tabi bunun kesinliği yoktur. Sadece ismin ve sembolün anlamlarını yorumladığımız zaman ve Beam projesinin İsrail kökenli olduğunu göz önünde bulundurduğumuz zaman, bizim karşımıza çıkan şeyi sizlere gösteriyoruz.
Bu farklı incelemeyi bitirdikten sonra, Beam’i kripto para gibi incelemeye başlayabiliriz.
BEAM
Beam coin’in Mimblewimble protokolünü kullanmış olduğunu belirttik. Bundan dolayı Beam coin de ölçeklenebilirlik ve gizlilik anlamında iyi çözümlerden bir tanesi olduğu için sektörde adı bir hayli duyuldu. Ayrıca Grinden 11 gün önce ana ağını yayınlaması ve Litecoin’e Mimblewimble özelliklerinin entegrasyonu için Charlie Lee ile bir anlaşma sağlaması, sektörde Beam’in adının dahada duyulmasına katkı sağladı.
Teknik Özellikleri ve Grin’den Farkları
Beam’in temel özellik ve farklarından birincisi, kullandığı yazılım dilidir. Beam, 1980'li yıllardan itibaren kullanılmaya başlanan, eski ve geleneksel bir dil olan C++ ile yazılmıştır. Bu konuda Grinden de ayrılmaktadır çünkü Grin 2015 yılında kullanılmaya başlanan, C++’nın eksikliklerinin kapatıldığı ve geliştirildiği yazılım dili olan Rust ile yazılmıştır.
Ayrıca bu link ile Rust ve C++’nın detaylı karşılaştırmasına bakabilirsiniz.
İkinci temel özellik ve fark ise Beam’de gizlilik özelliğinin değişebilir yapıda olmasıdır. Bu konuda Grin ikinci bir seçenek sağlamıyor yani Grinde bütün işlemler gizli olmak zorundadır.
Beam madencilikte de Zcash’in equihash algoritmasının biraz değiştirilmiş halini kullanıyor. Grin bu konuda baştan kendi algoritmasını tasarlamış olup, Cuckaroo 29 ve Cuckaroo 31 olarak iki farklı algoritmaya sahiptir.
Beam genel hatlarıyla görüldüğü gibi her ne kadar Grin ile benzer protokolü kullansa da, her temel özellikte Grinden farklı olarak göze çarpıyor. Bu farklılık sadece teknik özellikler boyutunda da değil, daha geniş kapsamlı. Şimdi onlara geçelim.
Geliştiriciler ve Yönetim Sistemi
Beam bir şirket gibi Leadership, Engineering ve Advisors olmak üzere üçe ayrılmış büyük bir ekip tarafından yönetilmektedir. Bu ekip, hepsinin kimliğinin açık olduğu kişilerden oluşmaktadır.
Geliştiricilerini incelediğimiz zaman, birçoğunun C++ dilinde uzman kişiler olduğunu görüyoruz ve içlerinden bazıları viber gibi önemli projelerde core developer olarak çalışmışlardır. Advisor kısmında da geçmişte başka projelerde ceo ve co-founder olmuş kişileri barındırıyorlar. Lider kısmında da genellikle farklı işlerde danışmanlık ve yöneticilik yapmış olan kişilerin Beam çatısı altında toplandığını görüyoruz.
Bütün bu bilgiler ışığında, Beam’in iyi ve güçlü bir ekibi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Beam’in ihtiyacı olabileceği herkes bu grubun içindedir. Ancak şunu da bilmek lazım ki, bütün bu ekibi araştırdığımız zaman, içlerinden hiçbirinin kripto paralar ve blockchain üzerinde yapmış olduğu ve ses duyurmuş olduğu büyük bir proje yoktur. Birçoğunun kimliğini sadece Beam projesi ile duyuyoruz.
Fon
Beam fonlanma konusunda bir hayli iyi diyebiliriz. Proje bir ico ile satılmadı ancak yaptıkları anlaşmalar ile arkalarındaki fon grupları bir hayli güçlüdür. Ayrıca Beam ekibine, piyasaya madencilikle salınan Beam’lerin %20'si otomatik olarak gitmektedir.
Fon örneği: RSP Blockchain Teknolojisi Fonu tarafından tam 25 milyon dolar.
Madencilikten gelen gelir; 52 milyon adet Beam coin, Beam ekibine gidecektir.
Para Politikası
Beam’in para politikası, standart kripto paraların özelliklerini barındırmaktadır. Bu açıdan, sınırlı arz’a ve yarılanmaya sahiptir. Toplam arz 262 milyon adet belirlenmiştir ve her 60 saniyede bir 100 tane beam madencilik yoluyla ortaya çıkmaktadır. Birinci sene sonunda yarılanma gerçekleşecek ve bu oran 50 beam’e düşecektir. İkinci seneyi takip eden 4 sene boyunca bu oran 50 olarak kalacak ve 4 sene sonunda tekrardan yarılanacak ve bu döngüyle devam edecektir.
Beam’in Kuşku Duyuran Hatları( Hipotezler ve Gerçek Bilgiler)
Beam coin projesi, 2018 yılında geliştirilmeye başlandıktan 1 sene sonra, 4 Ocak 2019'da ana ağını duyurdu. Bunu ilk okuduğunuz zaman gayet normal gelebilir ancak kendinden 1 sene önce geliştirilmeye başlanan Grin coin, ana ağını Beam’den sonra duyurabildi. Bu konuda biraz düşündüğünüz zaman, Mimblewimble protokolünü yazılıma geçirip, Beam’i oluşturmak için 1 sene yeterli olsaydı eğer, neden Grin bunun üzerinde 2 sene çalıştı sorusu geliyor. İşte bu sorunun cevabını araştırırken, bir takım hipotezler duyduk ve onları sizlere aktaracağız. Şunu unutmayın, hipotezler varsayımlardır ve gerçekliği kanıtlanmamış bilgilerdir.
1.Hipotezli Bilgilerle Kuşku Duyuran Hatlar
Hipoteze göre, Beam ekibi, 2017 yılında başlayan Grin projesini öğrendikten sonra, Beam’i ortaya çıkarma kararı aldı. Grin coin’in ilk çıktığı günden itibaren, hiçbir zaman test ağını ve test kodlarını gizlememesi, Beam coin için çok iyi bir ana kaynak oldu ve Grin’den öğrendikleri yazılımı, C++’da yazmaya başladılar. Yani sadece, Mimblewimble white paper’ını keşfedip, bunu yazılıma geçirmek gibi bir durum yok. Beam bundan dolayı daha kısa sürede tamamlanabildi ve piyasaya çıkabildi. Hipotezin doğruluğunu düşünürken, Beam coin’in madencilik algoritması olarakta Zcash’in algoritmasını kullanması, onun gerçekten bir yerlerden referans alarak bu projeyi oluşturabileceği izlenimini arttırıyor. Çünkü protokol yazılımını baştan kendi başına geliştirebilen bir ekip, protokol yazılımından daha kolay olan madencilik algoritmasını da baştan geliştirebilirdi.
Hipotezin ikinci kısmında, Beam’in neden Grin’den daha önce duyrulduğu açıklanıyor. Beam’in Grinden önce duyrulmasının sebebi, onun ana ağ için gerçekten hazır olmasından ziyade, bütün ilgiyi Grinden üzerlerine doğru çekmek için yaptığı olarak belirtiliyor. Bu hipotezin doğru olabileceğini kanıtlayan detay içinse, Beam’in ana ağı duyurulduktan bir süre sonra, ağın tamamen durmasını örnek gösterebiliriz. Beam ekibi bu sorunu kısa sürede bir güncelleme ile çözmüş olsalar da, yeterince test edilmiş bir kripto para ağının durması pek karşılaşılan bir durum değildir ve korkunç bir olaydır. Çünkü ağ, uzun süre durduktan sonra eğer geri başlayamazsa, bütün ağın yok olma tehlikesi vardır ve buda Beam’e yatırım yapmış olan herkesin paralarının bir anda çöp olabileceği anlamını taşır.
Eğer bu hipotezler doğruysa ki hipotezi kanıtlayabilecek bazı bilgilerde görüldüğü üzere mevcut, Beam coin her ne kadar iyi bir mimblewimble projesi gibi gözükse de, arka planında hiçte öyle olmayabilir. Ayrıca kendi kripto para madencilik deneyimimizle bu hipotezlere gerçek birkaç bilgi de eklemek istiyoruz.
2.Kanıtlanmış Bilgilerle Kuşku Duyuran Hatlar
Beam coin’in madencilik algoritması olarak, Zcash’in Equihash algoritmasını kullandığını belirttik. Beam madencilik için şuanda kendini asic dirençli olarak gösteriyor çünkü Equihash algoritması üzerinde birkaç değişiklik yaparak, Asic dirençli hale getirdiklerini belirtiyorlar. Şunu net olarak ifade edebiliriz ki, Beam coin şuanda kesinlikle asic dirençli değildir. Çünkü hali hazırda, equihash için asic cihazlar piyasada vardır. Bu algoritmayı Beam istediği kadar değiştirse de, bu asic cihazlar üzerinde de aynı yazılım değişikliği yapıldığı zaman, çok kısa sürede Beam coin kazmaya başlayabilirler. O yüzden burada Beam’in ufak bir aldatmaca yaptığını söyleyebiliriz.
Ayrıca Beam’in yol haritasını incelediğimiz zaman Mart 2019 tarihi için yapılacak olan mobil cüzdan işlemlerinin, Nisan ayına gelmemize rağmen hâlâ yapılmadığını görüyoruz. Bu kadar büyük bir ekiple ve bu kadar bütçeyle böyle basit işlemlerin hâlâ yapılmamış olması da enterasan bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Grin içinse bu durum, hali hazırda 2 tane mobil cüzdanın test döneminde olduğu ve kısa sürede yayınlanacağı bilgisini verebiliriz. Ayrıca 5 gün önce Binance’ın, Grin için cüzdan geliştiren bir ekibe, 15 bin dolar bağışta bulunduğunu da burada söyleyebiliriz.
Beam mi ? Grin mi ?(En önemli nokta)
Kripto para piyasası, Mimblewimble protokolü üzerinde, Grin ve Beam olmak üzere ikiye bölünmüş durumdadır. Küçük yatırımcı kısmı, teknik detayı fazla bilmeden, toplam arzının sınırlı olması ve emisyon oranının azalmasından dolayı, Beam tarafını tutmaktadır. Sektördeki bilgili kısmın çoğunluğu ise Grin tarafındadır. Bunu, büyük ve bilgili kurumların, Grin’e karşılıksız olarak yaptıkları bağışlardan anlayabiliyoruz.
Birde yine hiç kimsenin düşünmediği farklı bir nokta vardır. Oda gelecekte, piyasa da Beam gibi bir sürü kripto para olabileceği noktasıdır. Çünkü hali hazırda Litecoin için Mimblewimble çalışmaları başladı ve Litecoin Mimblewimble’a geçtiği zaman, sınırlı arz ve yarılanmasıyla birlikte, Beam’in en büyük rakibi olacaktır. Litecoin mi? Beam mi ? Daha bitmedi. Monero ve benzer gizlilik odaklı kripto paralarında, Mimblewimble’a geçebileceği geçmişte tartışıldı ve hatta Monero’nun geliştiricisi konu hakkında bir açıklamada yaptı. Monero’nunda gelecekte Mimblewimble’a geçmesi mümkün. Monero mu ? Beam mi ?
Sizlere burada göstermek istediğimiz şey, Beam küçük yatırımcı tarafında çokça sevilen sınırlı arz ve azalan emisyonu ile standart kripto paraların yolunu izlediği için, Beam’den daha güçlü ekiplerde Mimblewimble’a sahip olduklarında, Beam’in en büyük rakiplerinin olacağıdır. Beam bunlar arasından galip gelse bile piyasa hacminin büyük bir kısmını bu coinlere kaybedebilir. Bunun örneği olarak, Litecoin’in mimblewimble’a geçiş için açıklama yaptıktan sonra fiyatının artmaya başlamasını gösterebiliriz.
Peki ya Grin ?
Grin en başından beri çizdiği farklı çizgi ile gerçek bir kripto para olmak istediğini bütün sektöre gösterdi. Bundan dolayı, gelecekte Mimblewimble protokolüyle bir sürü kripto para olsa bile, Grin her zaman bunlardan farklı bir noktada olacaktır. Ayrıca insanların, bitcoinden sonra gelen kripto paraların asli amaçlarını kaybedip, bir değer aracına dönüştüğünü farketmesi, biz bu işe gerçek bir merkeziyetsiz kripto para isteyerek girdik, ancak elimizde gerçek bir kripto para yokken, nerelere geldik diye sektörü sorgulaması ile Grin’in gerçek bir kripto para olarak değeri daha iyi anlanacaktır.
Bir başka açıdan da , Grin ve Beam karşılaştırması için piyasayı kontrol ettiğimiz zaman, şimdiden Grin’in, Beam’inden daha çok tercih edildiğini veriler üzerinden görüyoruz.
Yazının sonuna gelirken, sizlere iki temel şeyi fark ettirmek isteriz.
Birincisi, Grin’in aslında Beam’den değil, bütün kripto paralardan farklı bir yapıda olduğudur. İkincisi ise, Beam’in kuşku duyuran hatlarına sahip, başka birçok kripto paralarında olduğudur. Bu kuşku duyuran hatlar, manipülasyonun ve sığ bilginin çok olduğu kripto para piyasasında, maalesef çok önemli olmayabiliyor. Bu sebeple, Beam için şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Beam’in kuşku duyuran hatlarının olması ve verilere göre Grin’e göre daha az tercih edilebilir yapıda olması, onun yine de gelecekte değerlenmeyeceği anlamını taşımamaktadır.
Hepinize sevgiler.
