Yeni Ekonomi Düzeninde Pow mu Pos mu Tercih Edilecek ve Bitcoin’in Rolü Ne Olacak?
Bu yazı POW ve POS algoritmasının temel özelliklerini, günümüz ekonomi sisteminin özelliklerini ve olası krizi, kriz sonrası oluşabilecek yeni ekonomi sisteminin özelliklerini ve bu olaylar içinde Bitcoin’in rolünü aynı zamanda POW ve POS konsensus algoritmasıyla ilişkilendirmesini açıklayacaktır.
POW ve POS
POW ve POS bütün kripto paraların konsensus algoritmasının temelini oluşturan, blockchainde blokların hangi metot ile bulunacağını, ağın nasıl işleneceğini ve korunacağını belirleyen iki farklı yöntemin kısaltma adıdır.
POW; blokları bir bilgisayar işlemcisi gücüyle bulunması için tasarlanmıştır. Kısaca POW’da Bilgisayar işlemcileri; hash değeri üretmek için çalışırlar ve işlemci hızlarıyla doğru orantılı olarak bir şifre bulucu gibi ardı ardına hash değerleri üretirler. Blockchain ağı da blok bulunması için, blok bulunmadan önce bir tane hash değerini bünyesinde saklar ve madenci bilgisayarından birinin ürettiği hash’in bununla eşleşmesini bekler. Bu eşleşme olduğu zaman blok bulunmuş olur ve ağ bu şekilde bir döngüyle işlemeye devam eder.
Bu metodu Bitcoin ile sha256 algoritmasıdan tanımaya başladık ve günümüze kadar Ethereum’un ethash’i, Zcash’in equiashi, Ravencoin’in X16R’si, Grin’in cucko29–31 algoritması şeklinde evrilerek geldi. Şuan ortalama olarak 100 farklı POW algoritması vardır. Aslında bu algoritmaların hepsinin temel prensibi aynıdır. Sadece odaklandıkları işlem için gerekli işlemci türüyle birlikte hash üretim biçimleri ve zorlukları farklıdır.
POS ise ağda herhangi bir işlemci gücü olmadan, blockchain ağındaki düğümler üzerinden belirli adet kripto paraya sahip bir adresin, ağın ona elinde bulundurduğu kripto para miktarına göre belirli bir hızda hash hızı ataması ile çalışır. POS algoritmasında üretilen hash hızı, işlemciden gücünü almadığı için, ne kadar çok kripto paranız var ise o oranda hız ağ üzerinden size verilir ve yine aynı bir şifre bulucu gibi ardı ardına hash değerleri üretilip, blockchain ağında önceden belirlenmiş olan hash değeri ile eşlenmesi beklenir. Eşlenme olduğu zaman aynı POW’daki gibi blok bulunur ve ağ bu döngüyle işlemeye devam eder.
Pow ve Pos konsensus algoritmalarının temel işleyişini öğrendiğimize göre, günümüz ekonomisine ve kriz konusuna geçelim.
Günümüz Ekonomisi ve Kriz
Günümüzde yerli veya yabancı olsun çoğu ekonomistin öngörüleri doğrultusunda ortalama olarak 2020-2021 yıllarında küresel çaplı bir kriz yaşanacağından sıkça bahsediliyor. Peki,
Şuanki ekonomik düzendeki sıkıntılar nedir ki kriz gelsin?
- Doların Egemenliği
- Sınırsız Para Basımı
- Faiz Sistemi
- Merkezi Yapılar
- Ve saymadığımız konumuzla bağlantılı olmayan birçok diğer faktör
Doların Egemenliği
Günümüzde kullandığımız itibari para birimlerinin hepsinin en büyük değer paritesi sınırsız basılan dolar olmuş vaziyettedir. Bu durum, bütün piyasalarda bir dolar egemenliğine işaret ettiğinden dolayı, şuanki ekonomi düzeninden şikayetçi olan yapılar olarak, Amerika ve gerçek ittifakları dışındaki bütün herkesi sayabiliriz. Çoğu ülke artık bu duruma karşı çıkmak istediği için Amerika’nın dolar egemenliğine karşı olabilecek herhangi bir adım atmaya çalıştıklarında veya plan yaptıklarında, Amerika’nın bu ülkelere karşı yaptığı mini ekonomik tehditleri ve savaşları da hepimiz görüyoruz.
Dünya doların egemenliğinden kurtulmak istiyor. Çünkü örneklerini sıkça gördüğümüz; Rusya’nın, Çin’in, İran’ın ve Türkiye’nin para birimlerinin değerlerini bir twit ile dolar karşısında yüksek oranlarda düşürülmesi bile başlı başına çok büyük bir küresel ekonomi sorunudur ve diğer devletler doğal olarak bundan kurtulmak istemektedirler.
Sınırısız Para Basımı ve Faiz Sistemi
Sınırsız para basımı ve faiz sistemi ise insanı köleleştiren yapının temellerini oluşturmaktadır. Faiz sistemi, Sümerlilere kadar uzanan bir geçmişe sahip olmasına karşın, günümüzde, Sümerlilerin kullandığı yapıdan oldukça farklılaşarak kullanılmaktadır. Günümüzde faiz sistemi, zengini daha çok zengin yapan, fakiri daha fakir bırakan bir sistemin parçasıdır. Sınırsız basılan para ise bunu desteklemektedir. Buda günümüz ekonomi sorunlarından bir tanesidir.
Merkezi Yapılar
Merkezi yapılar ise devletler için olmasa da insanlık için genel bir ekonomik sorun olarak algılanmaktadır. Çünkü merkezi yapılardaki itibari paralarda, siyasetle ilişkili değer kayıplarının dışında, daha büyük bir problem vardır. Aslında biz devlet paralarının sahibi değilizdir, sadece kullanıcısıyızdır. Bunu kısa bir örnekle açıklayalım. Herhangi bir büyük kriz anında veya savaş durumunda ülkeler, vatandaşlarının bankada bulunan paralarına el koyabilirler ve geçmişte bunun canlı örnekleri de var. Bu bir gecede aniden gerçekleşebilecek bir durum olabileceği gibi veya bir yasa ile vatandaşlar buna zorlanabilir. Bu iki duruma geçmişten iki tane yaşanmış örnek verelim. Birinci duruma örnek olarak, Yunanistan’ın imf borcu sonrası vatandaşlarının hesaplarındaki parayı dondurmasını gösterebiliriz. İkinci durum içinse 1933–1975 yılları arasında Amerika’nın bir yasa ile sabit altın kuru oluşturarak, vatandaşlarının altınlarını zorla devlete sattırması ve ucuz aldığı altınları daha yüksek fiyattan başkalarına satıp haksız kazanç elde etmesini örnek gösterebiliriz. O yüzden merkezi yapılarda ve onların itibari para birimleri de insanlık için küresel ekonomi sorunlarından bir tanesidir.
Yeni Ekonomi Düzeni
Olası bir kriz durumundan sonra, geçilmesini beklediğimiz yeni ekonomi düzeninde artık sınırlı herhangi bir değere endeksli bir paraya geçileceği öngörülüyor ve bu konudaki en büyük adayın geçmişte günümüze sıkça kullanılan, evrensel olan Altın olması bekleniyor. Olası kriz durumundan sonra ilk etapta itibari para birimlerinin yavaş yavaş dolar paritesini devre dışı bırakıp altın paritesi ile ticari ilişkilere ve anlaşmalara imza atması beklenen bir durum ve Çin buna şimdiden başladı bile. Peki altının merkeziyetsiz yapısı, sınırlı yapısı ve evrensel olmasından ötürü tercih eden insanlık başka neyi tercih edebilir ? Fiziksel bir sarı metal yerine günümüz teknolojisinde benzer olarak ne kullanılabilir?
Bitcoin
Bitcoin ilk çıktığı günden bu yana merkeziyetsiz olan ve kendi başına hiçbir müdahale olmadan 10 yılı aşkındır çalışabilen dünyadaki tek merkeziyetsiz kripto paradır ve bir kere bile hata yapmamış, durmamıştır. Altın ile olan benzerliği ise Altın’ın merkeziyetsizliğini ve evrensilliğini, teknolojik formda bizlere sunmasıdır. Aynı zamanda altın madenciliğinin bir benzeri olarak teknolojik anlamda bir madenciliğinin olması, çıkma oranındaki zorluğun artması, çıkan Bitcoin miktarının giderek azalması ve sınırlı olması da onu her anlamda altının benzeri olarak karşımıza çıkarmaktadırf.
Bütün bu özelliklerinden dolayı başta Bitcoin olmak üzere, günümüzdeki diğer kripto para birimleri de, kriz sonrası oluşacak yeni ekonomi düzeninde önemli yerlerde olabilme potansiyeline sahiptirler. İşte bu noktada, devletler ve insanlar yeni ekonomi düzeninde bir kripto parayı da endeks yapmak isterlerse veya onu kullanmak isterlerse, hangi kripto para türünü tercih ederler?
Bu noktada Pow ve Pos karşılaştırmasını yapacağız ve konuyu bu açıdan değerlendireceğiz. Çünkü çoğu kişi kripto paralara tek bir açıyla bakıyor ve onlar arasındaki farklılıkları kavrayamıyor. Halbuki onların kalbini oluşturan konsensus algoritması, en az ekonominin kalbini oluşturan temel özellikler kadar önemlidir. Bu bakış açısına bir farkındalık yaratmak için, günümüzde, son dönemlerde, Ethereum sebebiyle türlü tartışmalara yol açan, Pow ve Pos karşılaştırmasını ekonominin gözüyle bakarak yapmaya başlayalım.
Pow ve Pos Hangisi Tercih Edilmeli( En Önemli Nokta)
Pow’un Bitcoin’in kalbini oluşturan altın ile aynı temel mantığa sahip bir konsensus algoritması olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda yeni küresel ekonomi sisteminde eğer altın temelli bir yol izlenecekse, Bitcoin ve Pow konsensus algoritması içerikli kripto paralar bu konuda bir adım daha önde olabilme potansiyeline sahip olabileceklerdir. Çünkü yeni küresel ekonomi sistemi bize, paranın, herhangi bir endekse bağlı olarak emeksiz ve düşük maliyetle sınırsız olarak değil, Altın gibi bir emek gücüyle ve maliyetle üretilmesi gerektiğini gösterecek, faiz ile yattığımız yerden para kazanılmayacağını öğretecek ve faiz sisteminin insanı köleleştirdiğini hatırlatacaktır. Pow bu saydığımız prensiplerin çıkış noktası olarak Altın ile aynı yapıda olarak karşımıza çıktığı için, olası krizde çok büyük bir avantaja sahip olacaktır.
Pos ise bütün bunların dışında, güncel ekonomi düzenindeki gibi faiz sistemini destekleyerek çalışma prensibine sahiptir. Her ne kadar bilgisayarınıza veya bir sunucuya bir düğüm kurup ağ üzerinde paranızla iş yapmanız gerekse de Pos’a sahip kripto para geliştiricilerinin birçoğu, bu işi cüzdanlar üzerinden otomatik bir şekilde çözmeye çalışmaktadırlar. Yani siz parayı alacaksınız, cüzdana atacaksınız ve hiçbir şey yapmadan o paralardan faiz usulü para kazanacaksınız. Güncel ekonominin birebir aynısı. Ayrıca, Pos algoritmasında düşünülmeyen bir konu daha var. Paranın değerini belirleyen en büyük faktörlerden birisi de maliyet kısmıdır. Altının değerini arttıran temel sebeplerden biriside bu faktördür çünkü çıkma zorluğunun artması, dolayısıyla maliyetin artmasını sağlamaktadır ve buda fiyatlarda yukarı yönlü bir ivme kazanmasına etki etmektedir. Pos’ta ise her ne kadar ilk başta yatırım yaparak bir maliyet harcasanızda, sonrasında para üretilirken bir maliyet oluşmaması, paranın değerini belirleyen temel bir faktörü eksik bırakacaktır ve bu durum ciddi bir risk içerecektir. Örneğin, bugün Altın veya Bitcoin üretmek için en asgari maliyeti bilen birisi, o fiyatın aşağısına Altın ve Bitcoin satmak istemediğinden, fiyatlarda güçlü bir destek bölgesi oluşmaktadır. Ancak, Pos’ta böyle bir destek noktası hiçbir zaman olmayacaktır.
Yazının sonuna geldik. Sıkça tartışmalara sebebiyet veren Pow ve Pos’u sizlere ekonominin gözünden göstermek için bütün konuları harmanlayarak açıkladık. Çünkü insanların büyük bir çoğunluğu işin sadece özet kısmını görüyorlar. Bu durumdan yararlanan ve Pos destekleyen kripto para geliştiricileri de, Pow algoritmasının enerji sarfiyatını ve iş gücünü bahane göstererek insanları Pos’a yönlendirmeye çalışıyorlar. Evet burada bir enerji yükü ve emek var, bu doğru ama olması gerekende bu olabilir. Çünkü hiçbir konuda emek olmadan ekmek olmaz. Bu yüzden Pos sistemi ile faiz usulü kripto parayı desteklemektense, olaya farklı bir bakış açısıyla bakıp, Pow’un değerini bir kez daha anlamamız gerekli diye düşünüyoruz.
Ayrıca, giydiğiniz kıyafet, kullandığınız araba, taktığınız aksesuar, ikamet ettiğiniz ev ve aklınıza gelebilecek en ufak materyal bile bir emek gücüyle ve enerji sarfiyatıyla oluşturuldu. Bütün bu saydıklarımız eğer kendiliğinden emeksiz olarak oluşsaydı bunların herhangi bir değeri olur muydu? Peki paramızı niye bunların zıttı bir biçimde emeksiz ve enerji sarfiyatsız kendiliğinden oluşmasını istiyoruz?
Sevgiler
Minexpert